8 Eylül 2016 Perşembe

ANDROMEDA’NIN TARİHÇESİ



Andromeda, görüntüleri ile incelendiğinde halka galaksiye dönüştüğü gözlemlenen, Samanyolu gibi sarmal bir galaksi yapısıdır. Bir trilyon yıldıza sahip olduğu düşünülmektedir. Parlak yıldız sayısı, az bulunduğundan dolayı, Samanyoluna göre 4/1 kadar daha az parlaktır. Andromeda içerisinde gaz, toz, karanlık madde gibi yapılar mevcuttur. El Sufi’nin, Andromeda’yı keşfettiği zaman silik bulut adını vermesinin nedeni, çıplak gözle bakıldığında, Samanyolu’na oranla daha sönük gözükmesidir. Samanyolu’yla, Andromeda’nın arasındaki önemli farklardan biri, Andromeda’nın çift çekirdeğe sahip olmasıdır. Günümüzde görebildiğimiz yıldızlardan, binlerce kat daha uzakta bulunmaktadır. 2.5 milyon yılda, Andromeda’dan yeryüzüne ulaşan ışık, ne kadar uzak olduğunu kanıtlamaktadır.

Andromeda Galaksisi'ni Nasıl Gözlemledik

Peki, Andromeda’nın tarihçesi konusu nereye dayanmaktadır? Bu durum, insanlık tarihinin çok geçmiş yıllarında yola çıkmış bir  oluşumun, bizlere yeni ulaşmış olan görüntüsüdür. Andromeda’nın  ışığı nasıl bize ulaşmakta? Bu kadar uzak olan bir galaksiyi nasıl görebilmekteyiz? Güneş’ten 24 magnitude kadar daha parlak olan bir gök cismi oluşumudur. Bu parlaklığa erişbilmesi için en az  1010 adet yıldız barındırması gereklidir. Andromeda, bu koşulları sağlamaktadır ve Samanyolu’ndan daha yoğun, ağır bir galaksi olduğu için onu gözlemleyebilmekteyiz. 964 senesinde, Abdulrahman El-Sufi tarafından, Andromeda’nın ilk gözlemi gerçekleşmiştir. 1612’de Simon Marius tarafından teleskop yolu ile ilk gözlem gerçekleşmiştir. Bu gözlemleri gerçekleştirenler arasından, Kant, farklı bir galaksi olduğunu savunmuştur. 1888’de İshak Roberts, ilk fotoğraflanmasını gerçekleştirmiştir. Daha sonra Andromeda hızlı gözlemlenmek istenmiş, Westo Sliper bunu gerçekleştirmiştir. 1920’li yıllarda Kurtis tarafından çok uzak bir galaksi olduğu iddaası ortaya atılmıştır. 3 yıl sonra, Samanyolu’nun dışında olduğu tespit edilmiştir. Samanyolu ve Andromeda’nın, iki farklı türde yıldızdan oluştuğu gözlemlenmiştir. Ek olarak, merkezinde karadelik bulunduğu 1988’de ortaya konulmuştur. Alen Dressler, çift çekideğe sahip olduğunu bulmuştur. Görünen parlaklığı ve mutlak parlaklığı olarak, 2 tür parlaklığı bulunmaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder